Süt ve süt ürünleri, sağlıklı bir yaşam için önemli bir besin kaynağıdır. İçerdikleri protein, kalsiyum, fosfor, B12 vitamini gibi besin maddeleriyle vücudumuzun ihtiyaç duyduğu birçok öğeyi karşılarlar. Ancak Türkiye'de yapılan araştırmalar, süt ve süt ürünlerinin yeterince tüketilmediğini göstermektedir. Bu durumun sebepleri nelerdir ve nasıl çözüm bulunabilir?
Öncelikle süt ve süt ürünlerinin faydalarından bahsedelim. Protein açısından zengin olan süt ürünleri, kasların gelişimine yardımcı olur ve enerji verir. Kalsiyum ise kemiklerin güçlenmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle çocukların ve gençlerin kemik gelişimi için düzenli olarak süt tüketmesi gerekmektedir. Ayrıca B12 vitamini, sinir sistemi sağlığı için önemlidir ve sütte bol miktarda bulunur.
Türkiye'de yapılan araştırmalara göre, yetişkinlerin günlük kalsiyum ihtiyacının yalnızca yüzde 40'ını karşıladığı görülmektedir. Çocukların ise günlük kalsiyum ihtiyacının yüzde 60'ını karşıladığı belirlenmiştir. Bu durumda, süt ve süt ürünlerinin yeterince tüketilmediği açıkça ortaya çıkmaktadır.
Peki, bu durumun sebepleri neler olabilir? İlk olarak ekonomik faktörleri ele alalım. Türkiye'de süt ve süt ürünleri fiyatları oldukça yüksektir ve bu da tüketimi etkileyen bir faktördür. Özellikle düşük gelirli aileler için süt ve süt ürünleri lüks sayılabilir. Bu durumda, insanlar daha ucuz alternatiflere yönelmekte ve sağlıklı beslenmeyi ihmal etmektedir.
Bunun yanı sıra reklamların etkisi de göz ardı edilmemelidir. Fast food zincirleri veya abur cubur markalarının reklamları, genellikle sağlıksız yiyecekleri öne çıkarmaktadır. Bu da insanları sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaştırabilmektedir. Süt ve süt ürünlerinin reklamlarının daha etkileyici olması ve bilinçlendirme kampanyalarının artırılması gerekmektedir.
Beslenme alışkanlıkları da başka bir etken olabilir. Türk mutfağı genellikle et ağırlıklı olduğu için, süt ve süt ürünlerine gereken önem verilmeyebilir. Özellikle kahvaltılarda peynir veya yoğurt gibi ürünler yerine ekmek ve zeytin tercih edilebilir. Bu da dengesiz bir beslenmeye yol açabilir.
Sağlık kuruluşları tarafından yapılan öneriler de tüketimi artırıcı yönde olmalıdır. Örneğin okullarda veya hastanelerde düzenlenecek seminerlerle anne-babalara doğru beslenme alışkanlıkları anlatılabilir veya sağlık çalışanları tarafından broşürler dağıtılabilir.
15.03.2024 13:26 tarihinde Ebru Taşkın tarafından yazıldı.