, bu rahatsızlıkla mücadele eden bireylerin sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmasına yardımcı olmayı amaçlar. Yeme bozuklukları, genellikle psikolojik ve duygusal faktörlerle ilişkilidir ve bireyin yemek alışkanlıklarını etkiler. Bu nedenle, tedavi sürecinde, diyetisyenler ve uzmanlar tarafından hazırlanan özel diyet planları büyük önem taşır.
Yeme bozuklukları, anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Anoreksiya nervoza, kişinin kendini kilolu hissetmesi ve kilo kaybetmek için aşırı aç kalması veya düşük kalorili yiyecekler tüketmesi durumudur. Bulimia nervoza ise yeme atağından sonra kendini kusma veya aşırı egzersiz yapma gibi yöntemlerle kilo kontrolü sağlama durumudur. Tıkınırcasına yeme bozukluğunda ise birey, kontrolsüzce büyük miktarlarda yiyecek tüketir.
Bu yeme bozukluklarıyla mücadele eden bireylerin tedavi sürecinde, uygun bir beslenme programı oldukça önemlidir. Bu programlar, bireyin fiziksel sağlığını desteklemek ve ona doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmak amacıyla hazırlanır. Diyetisyenler tarafından yapılan bu programlar genellikle bireye özel olarak tasarlanır ve kişinin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite seviyesine ve metabolizmasına göre uyarlanır.
Yeme bozukluğu olan bireylere yönelik diyet planları, genellikle aşağıdaki prensiplere dayanır:
1. Dengeli Beslenme: Sağlıklı bir beslenme düzeni için protein, karbonhidrat ve yağ gibi temel besin gruplarının dengeli bir şekilde alınması gerekmektedir. Bu sayede vücut ihtiyaç duyduğu besinleri alarak enerji dengesini sağlayabilir.
2. Yeterli Kalori Alımı: Yeterli miktarda kalori almak, vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için önemlidir. Ancak bu noktada aşırıya kaçmamak da önemlidir çünkü kilo artışına yol açabilir.
3. Vitamin ve Mineral İhtiyacının Karşılanması: Yeterli miktarda vitamin ve mineral almak, vücudun sağlıklı çalışması için gereklidir. Özellikle demir, kalsiyum, D vitamini gibi bazı vitamin ve mineraller yetersiz alındığında sağlık sorunlarına yol açabilir.
4. Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek de vücudun düzgün çalışması için önemlidir. Su vücutta metabolizma süreçlerinde yer alırken aynı zamanda tok hissetmemizi sağlar.
5. Porsiyon Kontrolü: Porsiyon kontrolü yapmak da yeme bozukluğu olan bireyler için önemlidir. Bu sayede gereğinden fazla yemek tüketilmesi engellenerek daha kontrollü bir beslenme sağlanabilir.
6. Duygusal Destek: Diyetisyen veya uzman tarafından hazırlanan diyet planının yanında duygusal destek de oldukça önemlidir. Yeme bozukluğu ile mücadele eden bireylere terapistler tarafından destek verilerek psikolojik açıdan da yardım edilebilir.
Diyet planları genellikle kişiye özel olarak hazırlandığından dolayı her bireyin diyet planında farklılık gösterebilir. Bununla birlikte bazı yaygın beslenme önerileri şunlardır:
1. Kahvaltı: Güne güçlü bir başlangıç yapmak için protein içeren yiyecekler tercih edilmelidir. Yumurta, yoğurt veya peynir gibi protein kaynakları ile meyve veya sebzeler eklenebilir.
2. Ara Öğünler: Ana öğünler arasında açlık hissi ortaya çıkarsa atıştırmalık olarak meyve veya yoğurt tercih edilebilir.
3. Öğle Ve Akşam Yemeği: Ana öğünlerde protein kaynaklarından zengin yiyecekleri tercih etmek önemlidir. Balık, tavuk veya kuru baklagiller gibi protein kaynakları ile yanında sebze veya salata yenilebilir.
4. Atıştırmalıklar: Atıştırmalıklar arasında yağsız yoğurt, fındık veya badem gibi sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir.
5. Su Tüketimi: Günde en az 2 litre su içmek önemlidir çünkü su vücudun ihtiyaç duyduğu sıvının karşılaması için gereklidir.
Yeme bozukluğu olanların diyet programlarını takip etmeleri sadece fiziksel sağlıkları için değil aynı zamanda psikolojik sağlıkları için de önemlidir. Bu nedenle diyetisyen veya uzman tarafından hazırlandığı takdirde bu programların düzenli bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
06.11.2023 11:52 tarihinde Emre Ertürk tarafından yazıldı.