Günümüzde şeker, birçok insanın günlük hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Kahvaltılarda çayımızın içine, tatlılarda, içeceklerde ve birçok gıda ürününde şeker kullanmaktayız. Ancak, aşırı şeker tüketiminin sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle, daha az şeker tüketmeye ve alternatif tatlandırıcılara yönelmeye ihtiyaç duyduğumuz açıktır.
İlk olarak, aşırı şeker tüketimi obeziteye yol açabilir. Şeker, vücudumuzda hızla enerjiye dönüştürülürken, fazlası yağa dönüşerek vücutta depolanır. Özellikle rafine şekerlerin içerdiği fruktoz, karaciğerde trigliserit adı verilen yağ moleküllerine dönüşür ve bu da kilo alımına sebep olur. Ayrıca, yüksek miktarda şeker tüketen bireylerde insülin direnci gelişme riski de artar. Insülin direnci, kan şekeri seviyelerinin kontrolünün zorlaştığı bir durumdur ve tip 2 diyabet riskini artırır.
Şeker tüketiminin diğer bir olumsuz etkisi de kardiyovasküler hastalıkların riskini artırmasıdır. Yapılan araştırmalar, aşırı şeker tüketimiyle kalp hastalıkları arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Şekerli içeceklerin düzenli olarak tüketilmesi, özellikle obez bireylerde kolesterol seviyelerini artırarak kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Ayrıca, aşırı şeker tüketimi diş sağlığı üzerinde de zararlı etkilere sahiptir. Şekerli gıdalar ve içeceklerin tüketimi diş çürüklerinin başlıca sebeplerinden biridir. Şeker bakterilerin ağızda çoğalmasını teşvik eder ve bu da diş minesinin erozyonuna neden olabilir. Diş minesinin zarar görmesi ile diş çürükleri meydana gelir ve uzun vadede diş kaybına yol açabilir.
Tüm bu olumsuz etkiler göz önünde bulundurulduğunda, daha az şeker tüketmenin önemi ortaya çıkıyor. Ancak tatlı ihtiyacını karşılamadan da yaşamak mümkün değildir. İşte bu noktada alternatif tatlandırıcılar devreye girer.
Alternatif tatlandırıcılar doğal ya da sentetik olarak üretilebilirler. Doğal tatlandırıcılar arasında stevia bitkisinden elde edilen steviositler en popüler olanlardandır. Steviositlerin kalorisi yoktur ve kan şekeri seviyesini etkilemezler. Ayrıca düşük glisemik indeksleri sayesinde diyabet hastalarının da tercih ettiği bir tatlandırıcıdır.
Bir diğer doğal tatlandırıcı ise meyve özleriyle yapılan meyve şuruplarıdır. Ahududu, böğürtlen veya elma gibi meyvelerden elde edilen şuruplar hem doğal hem de lezzetlidir. Bunun yanında bal da doğal bir tatlandırıcıdır ancak yüksek fruktoz içeriği nedeniyle kontrollü şekilde kullanılmalıdır.
Sentetik tatlandırıcılar ise laboratuvar ortamında üretilen kimyasallardan elde edilirler. En yaygın kullanılan sentetik tatlandırıcılardan biri aspartamdır. Aspartam, düşük kalorili ve diabetik bireyler tarafından tercih edilen bir tatlandırıcıdır. Ancak bazı araştırmalar aspartamın uzun vadeli kullanımının sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabileceğini öne sürmektedir.
Son olarak, doğal tatlandırıcılar kadar sentetik olanları da kontrollü şekilde kullanmak önemlidir. Her iki tip de fazla miktarlarda tüketildiğinde sağlık sorunlarına yol açabilir.
22.03.2024 06:13 tarihinde Mehmet Kayacı tarafından yazıldı.