Son yıllarda sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı konusunda birçok trend ortaya çıkmıştır. Bu trendlerden biri de "raw food" yani çiğ besin trendidir. Raw food, taze meyve ve sebzelerin yanı sıra tohumlar, fındıklar, yemişler gibi işlenmemiş ve ısıtılmamış besinlerin tüketildiği bir beslenme şeklidir. Ancak, bu trend hakkında pek çok doğru bilinen yanlışlar bulunmaktadır. Bu yazımızda raw food trendi hakkında doğru bilinen yanlışlara değineceğiz.
1. Tüm yiyecekler çiğ olarak tüketilebilir: Birinci yanlış inanış, raw food diyetinde tüm yiyeceklerin çiğ olarak tüketilebileceğidir. Ancak bazı yiyeceklerin pişirilmesi bazı vitamin ve minerallerin daha iyi emilmesini sağlayabilir. Örneğin, domates pişirildiğinde likopen adı verilen antioksidan madde daha da etkili hale gelir. Aynı şekilde havuç pişirildiğinde beta karotenin vücut tarafından daha iyi kullanılabilen formuna dönüşür. Dolayısıyla, bazı yiyecekleri pişirmek sağlık açısından faydalı olabilir.
2. Çiğ beslenmek herkes için uygun değildir: İkinci yanlış inanış ise herkesin çiğ beslenmenin faydalarını görebileceği şeklindedir. Ancak bazı insanlar için çiğ beslenmek sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle bağırsak hastalığı olan kişiler, düşük mide asidi seviyesine sahip olanlar veya hamile kadınlar için çiğ beslenmek uygun olmayabilir. Bu nedenle, herkesin bireysel ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna göre bir beslenme planı yapması önemlidir.
3. Çiğ beslenme otomatik olarak kilo verdirmez: Üçüncü yanlış inanış ise çiğ beslenmenin otomatik olarak kilo verdirici olduğudur. Elbette çiğ beslenmek kilo vermede yardımcı olabilir ancak bunun tek başına bir garantisi yoktur. Çünkü yediğiniz miktar ve kalori dengesi de kilo vermede etkilidir. Örneğin, aşırı miktarda kuruyemiş tüketimi kilo almanıza sebep olabilir.
4. Çiğ beslenmek zorunlu değildir: Dördüncü yanlış inanış ise çiğ beslenmenin zorunlu olduğudur. Aslında çiğ beslenme bir tercih meselesidir ve herkes bu tercihi yapmak zorunda değildir. İnsan vücudu hem çiğ hem de pişmiş yiyecekleri sindirmeye adapte edilmiştir ve bu nedenle hem çiğ hem de pişmiş yiyecekleri içeren bir beslenme programının uygulanması sağlıklı olabilir.
5. Sadece meyve-sebze tüketmek yeterli değildir: Beşinci yanlış inanış ise sadece meyve-sebze tüketmenin yeterli olduğudur. Elbette meyve ve sebzeler sağlıklıdır ancak tam bir beslenme için diğer gerekli bileşenleri de içermesi gerekmektedir. Protein, yağ, lif gibi diğer besin gruplarından da yeterli miktarlarda alınması önemlidir.
6. Raw food diyetinin eksiklikleri olabilir: Altıncı yanlış inanış ise raw food diyetinin hiçbir eksikliği olmadığıdır. Aslında raw food diyetindeki bazı eksiklikler vardır ve bunları dengelemek için ek takviyelere veya özenli bir planlamaya ihtiyaç duyulabilir. Örneğin, B12 vitamini gibi bazı vitamin ve mineraller sadece hayvansal kaynaklarda bulunur ve bu nedenle vegan bir raw food diyetinde eksiklik yaşanabilir.
7. Pişmiş yiyecekler zararlıdır: Yedinci yanlış inanış ise pişmiş yiyeceklerin zararlı olduğudur. Aslında bazı yiyecekler piştikten sonra daha kolay sindirilip emilirken bazıları da piştikten sonra daha fazla vitamin ve mineral kaybedebilirler.
8. Tüm bakteriler zararlıdır: Sekizinci yanlış inanış ise tüm bakterilerin zararlı olduğudur. Aslında vücudumuzda faydalı bakteriler de bulunmaktadır ve bunların çoğu probiyotik gıdalardan elde edilmektedir. Dolayısıyla pastörize edilmemiş süt veya fermente edilmişi gibi bazı pişmemiş gıdalar probiyotik bakterilerden zengindir.
23.03.2024 14:13 tarihinde Özgür Akgün tarafından yazıldı.