Paleo diyeti, son yıllarda popülerliği artan ve tarihi çok eskilere dayanan bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, avcı-toplayıcı döneme geri dönerek, modern tarım toplumunun getirdiği bazı olumsuz etkilerden kaçınmayı hedefler. İnsanların vücutlarına en uygun olan yiyecekleri tüketmeyi amaçlayan Paleo diyeti, sağlıklı bir yaşam sürdürmek isteyenler için ideal bir seçenektir.
Paleo diyetinin tarihi, milyonlarca yıl öncesine dayanmaktadır. İnsanlar avcı-toplayıcı dönemde yaşarken, yiyeceklerini doğadan elde ederlerdi. Et, balık, sebze, meyve, fındık ve tohumlar gibi doğal besin kaynaklarına dayalı bir beslenme şekli benimsemişlerdir. Tarım devriminin ardından ise bu beslenme tarzı büyük ölçüde değişmiştir.
Paleo diyeti fikri, 1970'lerde ortaya çıkmıştır. Amerikalı gastroenterolog Walter L. Voegtlin, modern insanların vücut yapılarının avcı-toplayıcı döneme daha uygun olduğunu savunmuştur. Ancak Paleo diyeti adını 2002 yılında Loren Cordain'in "The Paleo Diet" kitabıyla duyurmuştur. Cordain'e göre, modern tarım toplumunun getirdiği rafine edilmiş şekerler, işlenmiş gıdalar ve tahıllar gibi unsurlar insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.
Paleo diyeti temel olarak doğal ve işlenmemiş besinleri ön plana çıkarmaktadır. Bu besinler arasında et (özellikle otlatma hayvanları), balık, sebze, meyve, kabuklu deniz ürünleri, fındık ve tohumlar yer almaktadır. Öte yandan süt ürünleri, tahıllar, baklagiller ve şeker içeren yiyecekler paleo diyetinde yer almaz.
Bu beslenme tarzının temel prensibi, vücudun enerji kaynağı olarak karbonhidrat yerine yağları kullanmasıdır. Paleo diyetindeki yağlar genellikle doğal kaynaklardan elde edilen hayvansal yağlardır. Ayrıca protein alımının da oldukça yüksek olduğu bu diyette lif oranı da oldukça fazladır.
Paleo diyetinin birçok potansiyel faydası bulunmaktadır. İlk olarak, bu beslenme tarzının obezite ile mücadelede etkili olduğu bilinmektedir. Yüksek protein alımı ve düşük karbonhidrat tüketimi sayesinde kilo vermek daha kolay hale gelir. Ayrıca paleo diyeti anti-enflamatuar bir etkiye sahip olduğu için inflamatuar hastalıkların riskini azaltabilir.
Bu diyetteki yüksek protein alımının kas kütlesini arttırıcı etkisi de vardır. Protein açısından zengin olan et ve balık gibi gıdalar kasların onarımını destekleyerek daha güçlü bir vücut yapısına sahip olmanızı sağlar.
Paleo diyetinin diğer bir avantajı ise kan şekerini stabilize etmesidir. Rafine şeker içermeyen bu beslenme tarzında kan şekeri seviyeleri daha dengeli olur ve insülin direnci gibi sorunların riski azalır.
Ancak Paleo diyetinin bazı eleştirileri de bulunmaktadır. İlk olarak bu diyetteki yüksek protein alımının böbreklere zarar verebileceği düşünülmektedir. Ancak sağlıklı böbreklere sahip olan bireyler için bu endişe pek geçerli değildir.
Ayrıca Paleo diyetinin uygulanması zor olabilir ve bazen pahalıya mal olabilir. Taze meyve-sebze ve organik ürünlerin tercih edilmesi gerektiği için maliyet artabilir.
19.01.2024 17:00 tarihinde Hakan Demir tarafından yazıldı.