Son yıllarda organik gıdaların tüketimi hızla artmıştır. İnsanlar sağlıklı beslenme ve çevre dostu ürünler tüketme konusunda daha bilinçli hale gelmiştir. Ancak, organik gıdaların gerçekte ne kadar organik olduğu ve bu ürünlerin sertifikalandırma süreci hakkında bazı şüpheler vardır.
Öncelikle, organik gıda nedir? Organik gıdalar, sentetik kimyasal gübreler, pestisitler, hormonlar veya genetik mühendislik yöntemleri kullanılmadan yetiştirilen ve işlenen gıdalardır. Bu ürünlerin doğal büyüme koşullarına uygun olarak üretildiği ve çevreye zarar vermeden yetiştiği düşünülür.
Organik gıda üretimi için birçok ülkede belirli standartlar ve kurallar bulunmaktadır. Türkiye'de de 2017 yılında yürürlüğe giren Organik Tarım Kanunu ile organik tarım ve organik gıda üretimi düzenlemeye tabi tutulmuştur. Organik tarım sertifikası alabilmek için çiftçilerin belirli kriterlere uyması gerekmektedir. Bu kriterler arasında toprağın organik olması, sentetik kimyasal gübre ve pestisit kullanımının yasaklanması, genetik mühendislik yöntemlerinin kullanılmaması gibi maddeler bulunmaktadır.
Ancak, organik tarım sertifikası alan bir ürünün gerçekten organik olup olmadığını kontrol etmek zor olabilir. Bunun nedeni, sertifikasyon sürecinin bazen eksik veya yetersiz olmasıdır. Örneğin, sadece birkaç numune üzerinde yapılan test sonuçlarına dayanan bir denetim süreciyle organik sertifikasyon almak mümkündür. Bu da aslında tüm ürünlerin gerçekten organik olduğunu garanti etmez.
Ayrıca, bazen organik tarım sertifikasına sahip olan çiftliklerde bile kontaminasyon riski vardır. Çevredeki diğer tarım alanlarından taşınan pestisitler veya rüzgarla yayılan genetik olarak modifiye edilmiş tohumlar gibi faktörlerle organik tarım alanlarına zarar verebilir. Bu da organik gıda üretiminin tam anlamıyla doğal olmadığını göstermektedir.
Bir başka sorun ise organik gıda pazarının büyümesiyle birlikte bazı şirketlerin bu talebi karşılamak için yanlış beyanlarda bulunmasıdır. Bazı firmalar, gerçekte organik olmayan ürünlere "organik" etiketi yapıştırarak tüketicileri yanıltabilmektedir. Bu durum hem tüketicilerin zarar görmesine hem de gerçekten organik üretim yapan çiftçilerin itibar kaybetmesine neden olmaktadır.
Tüm bu sorunlara rağmen, organik gıdaların genel olarak daha sağlıklı olduğu ve çevre dostu olduğu düşünülmektedir. Organik tarım yöntemleriyle yetişen bitkilerde daha düşük seviyelerde pestisit kalıntısı bulunurken, hayvanların hormon ve antibiyotiksiz yetişmesi sağlanmaktadır.
Ancak, her zaman organik gıdalara yönelmek en iyi seçenek değildir. Bazı durumlarda yerel veya doğal tarım yöntemleriyle yetişen geleneksel ürünler daha sağlıklı olabilir. Ayrıca, organik gıdaların fiyatları genellikle daha yüksektir ve herkes için erişilebilir olmayabilir.
04.04.2024 05:00 tarihinde Barış Uçar tarafından yazıldı.