Son yıllarda organik yiyeceklere olan ilgi artmış durumdadır. Sağlıklı beslenme ve doğal ürünler tüketme eğilimiyle birlikte organik etiketi taşıyan ürünlerin talebi de büyük bir hızla yükselmektedir. Ancak, organik etiketi taşıyan yiyecekler gerçekten organik midir? Bu sorunun cevabını bulmak için organik etiketinin ne anlama geldiğini, organik tarımın ne olduğunu ve organik yiyeceklerin nasıl kontrol edildiğini incelemek gerekmektedir.
Organik etiketi, ürünlerin organik tarım metotlarına uygun olarak yetiştirildiği ve işlendiği anlamına gelmektedir. Organik tarım, doğal kaynakların korunmasına ve çevre dostu yöntemlere dayanan bir tarım şeklidir. Bu tarım metodu, pestisit ve kimyasal gübre kullanımının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması, toprak sağlığının korunması ve biyolojik çeşitliliğin desteklenmesi gibi prensipler üzerine kurulmuştur.
Organik tarımın temel amacı, insan sağlığına zararlı olabilecek maddelerin kullanımını minimize etmek ve doğal kaynakları korumaktır. Bu nedenle, organik tarımda kullanılan gübreler ve pestisitler doğal ve organik kaynaklardan elde edilmekte veya biyolojik yöntemlerle üretilmektedir. Ayrıca, genetik modifikasyona uğramış organizmaların kullanımı da organik tarımın prensipleriyle bağdaşmamaktadır.
Organik etiketi taşıyan yiyeceklerin gerçekten organik olup olmadığını kontrol etmek için belirli kuruluşlar tarafından sertifikalandırma süreci uygulanmaktadır. Türkiye'de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilen sertifikasyon kuruluşları, üreticileri denetleyerek organik standartlara uygunluğunu kontrol etmektedir. Bu denetim sürecinde toprak analizleri yapılır, üretim metotları incelenir ve üretimin her aşaması izlenerek raporlanır.
Organik sertifikasyon süreci karmaşık bir süreç olup, belirli standartlara uygunluğun değerlendirilmesini içermektedir. Üreticilerden talep edilen belgeler arasında toprak analizi sonuçları, yetiştirme yöntemleri, gübre kullanımı, pestisit kullanımı gibi bilgiler yer almaktadır. Ayrıca üretim alanlarının çevresel faktörlere maruziyeti de dikkate alınarak değerlendirme yapılmaktadır.
Organik etiketi taşıyan ürünlerin takibi ise pazara kadar devam etmektedir. Organizasyonlar tarafından yapılan periyodik kontrollerle, ürünlerin üretimden tüketime kadar olan süreçte organik standartlara uygunluğu kontrol edilmektedir. Bu kontrollerde laboratuvar analizleri yapılarak pestisit kalıntısı varlığı ve genetik modifikasyon durumu da incelenmektedir.
Ancak bu denetim mekanizmalarına rağmen bazen hileli işlemler yapılabilmekte ve organik etkisi taşıyan yiyecekler gerçekte organık olmayabilmektedir. Özellike büyük ölçekli ticari işletmelerde bu hileli işlemler daha sık görülmektedir. Bu hileli işlemlere örnek olarak kimyasal gübre kullanımının gizlenmesi veya pestisit kalıntısı bulunan ürünlerin piyasaya sürülmesi verilebilir.
Bu tür hileli işlemlerin önüne geçebilmek için tüketicilerin dikkatli olması gerekmektedir. Organık etkili olarak satılan yiyecekleri tercih eden kişilerin gerekirse bu konuda daha fazla bilgi almak için yetkililere başvurmaları önemlidir. Ayrıca yerel pazarlardan veya doğrudan çiftliklerden alışveriş yapmak da daha güvenilir bir seçenektir çünkü bu tür yerlerde genellike daha küçük ölçekteki çiftlikler faaliyet göstermekte ve daha şeffaf bir şekilde üretim sürecini sunmaktadır.
21.05.2024 07:00 tarihinde Orhan Yılmaz tarafından yazıldı.