Günümüzde kanser, dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve yayılması sonucu oluşan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre kanser, ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Ancak yapılan araştırmalar, sağlıklı bir yaşam tarzı ve doğru beslenme alışkanlıklarının kanser riskini azaltabileceğini göstermektedir.
Doğru beslenme, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri dengeli bir şekilde almayı ifade eder. Bu besinler, vitaminler, mineraller, proteinler, karbonhidratlar ve yağlar gibi farklı gruplara ayrılır. Vücut, bu besinler sayesinde enerji üretir ve sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını sürdürür. Kanserle savaşta doğru beslenme ise bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve kanserojen etkilerin azaltılması amacıyla yapılan bir beslenme şeklidir.
Kansere neden olan faktörler arasında genetik yatkınlık, sigara kullanımı, alkol tüketimi, obezite ve yanlış beslenme alışkanlıkları bulunmaktadır. Özellikle yanlış beslenme alışkanlıkları kanser riskini artırabilir. Fast food tüketimi, işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, şekerli içeceklerin fazla içilmesi gibi faktörler kanserojen etkilere sahip olabilir. Bu nedenle doğru beslenme alışkanlıkları edinmek kanseri önlemek için önemlidir.
Kansere karşı koruyucu etkisi olan bazı besinler vardır. Antioksidanlar olarak bilinen bu besinler vücuttaki serbest radikallerle savaşarak kanser riskini azaltabilir. Antioksidan açısından zengin olan meyve ve sebzeler özellikle tüketilmesi gereken besinlerdir. Örneğin; domates, havuç, brokoli, ıspanak gibi sebzeler antioksidan açısından zengindir. Aynı zamanda yeşil çay ve kuruyemişler de antioksidanlar açısından zengindir.
Doğru beslenmeyle kansere karşı koruyucu etkisi olan diğer bir grup ise lifli gıdalardır. Lifli gıdalar sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlayarak bağırsak sağlığını korur ve bağırsak kanseri riskini azaltır. Tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve baklagiller lif açısından zengindir.
Ayrıca balık tüketimi de kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Omega-3 yağ asitleri içeren balıkların düzenli olarak tüketilmesi kanser riskini azaltabilir. Özellikle somon balığı gibi yağlı balıklar omega-3 yağ asitleri açısından zengindir.
Bunların yanı sıra doğru beslenmede hayvansal ürün tüketimine de dikkat etmek önemlidir. Yüksek oranda doymuş yağ içeren kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri uzun süreli tüketiminde kolorektal (bağırsak) kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle beyaz et (tavuk, hindi), yumurta ve bitkisel kaynaklı proteinler tercih edilmelidir.
Beslenme alışkanlıklarının kanser riskini azaltmasının yanında bazı yiyecekler de kanserle mücadeleye yardımcı olabilir. Örneğin sarımsak ve soğan gibi Allium ailesine ait sebzeler anti-kanserojen bileşiklere sahiptir. Yeşil yapraklı sebzeler (marul, ıspanak), turunçgiller (portakal, mandalina), koyu renkli meyveler (ahududu, böğürtlen) ve lahana gibi sebzeler de kanserin önlenmesine yardım edebilir.
Ancak doğru beslenmenin tek başına kanseri önlemeye yetmediği unutulmamalıdır. Sağlıklı yaşam tarzının diğer unsurları da göz ardı edilmemelidir. Sigara kullanımından kaçınılmalı, düzenli egzersiz yapılmalı ve stresten uzak durulmalıdır.
20.12.2023 23:00 tarihinde Tuğba Saime Aktaş tarafından yazıldı.