Günümüzde, hızlı yaşam temposu ve yoğun iş hayatı nedeniyle birçok insan işlenmiş gıdalara yönelmektedir. İşlenmiş gıdalar, genellikle raf ömrünü uzatmak, lezzet katmak veya hazır olmalarını sağlamak amacıyla çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilerek üretilen gıdalardır. Ancak, bu tür gıdaların sağlığımız üzerinde pek çok olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir. Özellikle işlenmiş et ürünleri ülkemizde sık tüketilen gıda türlerindendir. Pratik olması, hızlıca pişmesi, çoğu zaman bir ısıl işleme bile ihtiyaç duymadan tüketilebilmesi insanları işlenmiş gıdalara iten en önemli sebeplerdendir. Örneğin bir bisküvi hızlıca açlığınızı giderir gibi gözükür ve ulaşılması kolaydır.
İşlenmiş gıdaların en büyük sorunlarından biri, içerdikleri yüksek oranda şeker ve tuzdur. Şekerli içecekler, paketlenmiş atıştırmalıklar, fast food ürünleri gibi işlenmiş gıdaların tüketimi, obezite riskini artırır. Bu tür besinlerin düzenli olarak tüketilmesi vücutta insülin direncine neden olabilir ve sonucunda tip 2 diyabet gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, yüksek tuz içeriği de yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve böbrek problemleri gibi sağlık sorunlarına katkıda bulunabilir.
İşlenmiş gıdaların bir diğer olumsuz etkisi de lif oranının düşük olmasıdır. Lifli gıdalar sindirim sistemimizin düzenli çalışmasını sağlar, tokluk hissi verir ve kolesterol seviyesini kontrol altında tutar. Ancak işlenmiş gıdalarda lif miktarı oldukça düşüktür. Bunun sonucunda bağırsak hareketleri yavaşlar, kabızlık problemleri ortaya çıkabilir ve uzun vadede kolon kanseri riski artar.
İşlenmiş gıdalarda genellikle doymuş yağ oranı da oldukça yüksektir. Doymuş yağlar kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir ve kolesterol seviyesini artırarak kalp krizi riskini artırabilir. Aynı zamanda trans yağlar da işlenmiş gıdalarda sıkça kullanılır ve bu yağlar LDL (kötü) kolesterol seviyelerini yükselterek damar tıkanıklığına yol açabilir.
Birçok işlenmiş gıda ürününde aynı zamanda yapay tatlandırıcılar ve koruyucu maddeler bulunur. Yapay tatlandırıcılar, düşük kalorili alternatifler olarak sunulsa da aslında zararlı etkilere sahip olabilirler. Bazı araştırmalar yapay tatlandırıcıların obezite riskini artırabildiğini göstermektedir. Ayrıca koruyucu maddeler de kanserojen etkilere sahip olabilir ve bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalıklara yakalanma riskimizi artırabilir.
İşlenmiş gıdaların sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerinden kaçınmak için doğal ve taze gıdalarla beslenmek önemlidir. Sebze ve meyveler, tam tahıl ürünleri, süt ürünleri gibi besinler vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve lifleri sağlayarak sağlıklı bir yaşam tarzına katkıda bulunur.
Ayrıca evde yemek yapmak da işlenmiş gıdalardan uzak durmanın en iyi yollarından biridir. Evde yapılan yemeklerde kullanılacak malzemeler kontrol edilebilir ve daha sağlıklı alternatifler tercih edilebilir. Örneğin, evde yapılan hamburger yerine hindi veya tavuk ile yapılmış köfteler tercih edilebilir.
27.10.2023 16:00 tarihinde Orhan Yılmaz tarafından yazıldı.