Beslenme, insan sağlığı açısından son derece önemli bir konudur. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için dengeli ve doğru beslenmek gerekmektedir. Bu noktada glisemik indeks kavramı da önemli bir rol oynamaktadır.
Glisemik indeks, bir yiyeceğin içerdiği karbonhidratların kan şekerini yükseltme hızını ölçen bir değerdir. Yani glisemik indeks, bir yiyeceğin vücutta oluşturduğu kan şekeri yükselişini ifade eder. Glisemik indeks ölçeği, 0 ile 100 arasında değişen bir skalaya sahiptir. Bu skalada 100, saf glikozun (şeker) glisemik indeks değeridir.
Peki, glisemik indeksin beslenmedeki yeri nedir? Glisemik indeks, özellikle diyabet hastaları için önemli bir bilgidir. Diyabet hastalarının kan şekerini kontrol altında tutabilmeleri için glisemik indeksi düşük olan yiyecekleri tercih etmeleri önerilir. Çünkü glisemik indeksi düşük olan yiyecekler, kan şekeri seviyesini yavaşça yükseltir ve bu sayede insülin ihtiyacını azaltır.
Ancak sadece diyabet hastaları için değil, herkes için sağlıklı beslenmenin temel taşlarından biridir. Glisemik indeksi düşük olan yiyecekler uzun süre tokluk hissi sağlar ve kilo kontrolünde yardımcı olur. Ayrıca glisemik indeksi düşük olan yiyecekler, kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler yapar ve kronik hastalıkların riskini azaltır.
Glisemik indeksi düşük olan yiyecekler genellikle lifli gıdalardır. Lifli gıdalar sindirim sistemini daha uzun süre meşgul eder ve bu sayede kan şekerinin yavaşça yükselmesini sağlar. Tam tahıl ürünleri, sebzeler, meyveler ve baklagiller gibi besinler genellikle glisemik indeksi düşük olan yiyeceklerdir.
Örneğin beyaz ekmek yerine kepekli veya tam tahıl ekmeği tercih etmek, pirinç yerine bulgur pilavı tüketmek veya patates yerine tatlı patatesi tercih etmek gibi basit değişikliklerle glisemik indeksi düşük bir diyet uygulanabilir. Aynı zamanda meyveleri kabuklarıyla tüketmek de lif oranını artırarak glisemik indeksi düşürmeye yardımcı olur.
Ancak her yiyeceğin glisemik indeksi aynı değildir. Bazı yiyecekler daha hızlı kan şekerinin yükselmesine sebep olurken bazıları daha yavaş etki eder. Bunun sebebi ise yiyeceklerdeki karbonhidrat miktarının yanında diğer bileşenlerdir. Örneğin muzun glisemik indeksi daha yüksek olmasına rağmen içerdiği lif miktarının da fazla olması nedeniyle kan şekerinin hızla yükselmesini engeller.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör ise porsiyon kontrolüdür. Glisemik indeksi düşük olan yiyecekleri tüketirken bile porsiyon kontrolünü sağlamak önemlidir. Çünkü ne kadar az miktarda tüketilirse tansiyonu o kadar iyidir.
11.05.2024 01:00 tarihinde Burak Şahin tarafından yazıldı.