Günümüzde sağlıklı beslenme kavramı, herkesin gündeminde yer alıyor. Daha fazla insan, daha bilinçli bir şekilde yediklerine dikkat etmeye başladı. Ancak sağlıklı beslenmek sadece doğru gıdaları seçmekle değil, aynı zamanda kendimizle barışık olmakla da ilgilidir. İnanması güç olsa da, zihinsel durumumuz ve duygusal denge beslenme alışkanlıklarımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
İnsanlar genellikle açlık hissiyle yemek yeme eğilimindedir. Ancak bu açlık hissi sadece fiziksel bir ihtiyaçtan kaynaklanmaz, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir yanıt olabilir. Stresli veya üzgün olduğumuzda, çoğu zaman yiyecek arayışına gireriz. Bu durumda yemek yeme isteği, gerçek fiziksel açlıkla karışabilir ve sonuç olarak daha fazla yemek tüketebiliriz.
Kendimizle barışık olmak ise bu süreçte büyük bir rol oynar. Kendimize iyi bakmak ve duygusal dengeyi korumak, beslenme alışkanlıklarımız üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Kendimizi iyi hissettiğimizde daha az stres yaşarız ve dolayısıyla duygusal açlığı kontrol altında tutabiliriz.
Bununla birlikte, kendimizle barışık olmak sadece duygusal durumu kontrol altında tutmakla sınırlı değildir; aynı zamanda bedenimize de saygı göstermek anlamına gelir. Sağlıklı beslenme, bedenimize doğru yaklaşımın bir parçasıdır. Kendimizi sevdiğimizde ve bedenimize iyi baktığımızda, ona zarar veren kötü alışkanlıkları bırakma eğiliminde oluruz.
Beslenme ile kendimizle barışık olmanın önemli bir etkileşimi daha vardır: doygunluk hissi. Doygunluk hissi, vücudumuzun bize yeterince yiyecek aldığını söylediği zaman ortaya çıkar. Ancak bazen bu hissi algılama yeteneğimizi kaybedebilir veya yanlış yorumlayabiliriz.
Duygusal olarak yeme eğilimi olan kişiler genellikle doygunluk hissini görmezden gelirler veya geç fark ederler. Bu nedenle daha fazla yiyecek tüketmeye devam ederler ve sonunda aşırı kilo alma sorunuyla karşı karşıya kalabilirler.
Kendimizle barışık olmak ve doğru beslenme alışkanlıkları geliştirmek için bazı adımlar atabiliriz:
1. Farkındalık Geliştirmek: Yemek yerken dikkatlice dinlemek ve bedenimizin bize ne söylediğini anlamak önemlidir. Yemek yerken hızlıca tüketmek veya dikkatsizce atıştırmak doygunluk hissini algılama yeteneğini azaltır. Yavaşça yemek yemek ve her lokmayı tadını çıkartarak tüketmek doygunluk hissini daha iyi algılamanızı sağlar.
2. Duygusal Durumu Kontrol Altında Tutmak: Stresli veya üzgün olduğumuzda yiyecek arayışına girmek yaygın bir davranıştır. Ancak bu durumda kendinize başka rahatlama yöntemleri bulmanız önemlidir. Egzersiz yapmak, meditasyon yapmak veya hobilerinizle ilgilenmek gibi aktiviteler size duygusal denge sağlayabilir.
3. Besin Seçimi: Sağlıklı beslenme, doğru besinleri seçmek demektir. Dengeli bir diyet planlaması yaparak vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri aldığından emin olabilirsiniz. Taze meyve ve sebzelerden zengin olan bir diyet, enerji seviyenizi artırırken sizi tok tutar.
4. Kendimize Saygılı Olmak: Kendimize saygılı olmak, bedenimize zarar veren kötü alışkanlıklardan uzak durmamız anlamına gelir. Alkol, sigara veya fast food gibi zararlı maddelerden uzak durarak bedenimize saygı göstermiş oluruz.
5. Destek Almak: Kendinizle barışık olmayı öğrenmek zaman alabilir ve bazen destek almaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Bir terapist veya diyetisyenden yardım almak size yol gösterebilir ve sizin için uygun olan stratejileri belirlemenize yardımcı olabilir.
21.12.2023 17:13 tarihinde Canan Çınar tarafından yazıldı.