Alerji, bağışıklık sisteminin normalde zararlı olmayan maddelere karşı aşırı tepki göstermesi sonucu ortaya çıkar. Bu durumda vücut, alerjen olarak adlandırılan maddelerle temas ettiğinde savunma mekanizmasını devreye sokar ve çeşitli semptomlar ortaya çıkar. Alerjik reaksiyonlar hafiften şiddetliye kadar değişebilir ve hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Alerji tedavisinde birçok yöntem kullanılmasına rağmen beslenme terapisi önemli bir rol oynar.
Beslenme terapisi, alerjik reaksiyonlara neden olan alerjenlerin diyetten tamamen çıkarılması veya azaltılması ilkesine dayanır. Bu terapi, kişinin alerjik semptomlarını kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanır. Beslenme terapisinin temel prensibi, alerjen maddelerin vücuda girmesini engellemektir. Bunun için öncelikle alerjen maddelerin nerede bulunduğunu bilmek ve bunları diyetten çıkarmak gerekmektedir.
Alerjen maddeler genellikle yiyeceklerde bulunur ve en yaygın alerjenler süt, yumurta, deniz ürünleri, fındık, yer fıstığı, buğday ve soya gibi gıdalardır. Ancak her bireyin alerjik tepkisi farklı olabilir, bu nedenle hangi gıdaların alerjiye neden olduğunu belirlemek için doktor veya diyetisyen kontrolünde yapılacak bir test gereklidir.
Beslenme terapisinde ilk adım, kişinin hangi gıdalara karşı alerjisi olduğunu belirlemektir. Bu amaçla deri testleri veya kan testleri gibi yöntemler kullanılır. Test sonuçlarına göre hangi gıdalardan kaçınılması gerektiği belirlenir ve kişiye özel bir beslenme programı hazırlanır.
Beslenme programında genellikle çeşitli besin gruplarından yeterli miktarda tüketim sağlanırken, alerjiye neden olan gıdalar tamamen çıkartılır veya azaltılır. Örneğin süt alerjisi olan bir kişi için süt ürünleri yerine alternatif bitkisel sütler kullanılabilir veya süt içeren yiyeceklerden kaçınılabilir. Yumurta alerjisi olan bir kişi ise mayonez gibi yiyecekleri tüketmez veya yumurtasız tariflere yönelir.
Beslenme terapisinde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de doğru besin etiketini okumaktır. Birçok gıda ürününde potansiyel olarak alerjen madde bulunabilir ve bu nedenle paket üzerindeki içeriği dikkatlice okumak önemlidir. Bazı ülkelerde gıda ambalajlarında “İçindekiler” bölümünde potansiyel olarak alerjen içeren maddeler belirtilmektedir.
Beslenme terapisiyle birlikte bazen ek takviyeler de kullanılabilir. Örneğin bazı probiyotik takviyeler bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve alerjik reaksiyonların azalmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca beslenme terapisi sadece diyetle sınırlı kalmaz, yaşam tarzında da değişiklikleri içerebilir. Örneğin evde temizlik yaparken toz alma işlemleri daha dikkatli yapılmalı veya evcil hayvanlarla temasın azaltılması gibi önlemler alınabilir.
Beslenme terapisiyle ilgili olarak unutulmaması gereken önemli noktalardan biri de uzman kontrolünde yapılmasıdır. Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğu için kişiye özel bir beslenme programının hazırlanması ve düzenli takip edilmesi önemlidir.
10.04.2024 23:26 tarihinde Tuğba Saime Aktaş tarafından yazıldı.