Demir, dünyadaki en yaygın elementlerden biridir ve birçok endüstride önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle demir alaşımları, inşaat, otomotiv, enerji ve makine mühendisliği gibi sektörlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke, demir cevheri ve demir alım miktarlarını kontrol etmektedir.
Demir kaynakları, iki temel şekilde elde edilmektedir: demir cevheri ve geri dönüşümden elde edilen hurda demirdir. Demir cevheri doğal olarak oluşan bir mineraldir ve genellikle yer altında bulunur. Dünya genelindeki ana demir cevheri kaynakları Brezilya, Avustralya, Çin ve Hindistan'da bulunmaktadır. Bu ülkeler, büyük miktarlarda demir cevheri ihraç etmektedir.
Türkiye'nin demir cevheri rezervleri ise oldukça sınırlıdır. Ülkemizin başlıca demir cevheri yatakları Afyonkarahisar, Balıkesir, Eskişehir ve Sivas illerinde bulunmaktadır. Ancak bu rezervler yeterli değildir ve Türkiye, demir alımının çoğunu ithalat yoluyla karşılamaktadır.
Türkiye'nin demir alım miktarlarına bakıldığında ise son yıllarda artış gösterdiği görülmektedir. 2019 yılında Türkiye'nin toplam demir alımı yaklaşık olarak 25 milyon ton civarındaydı. Bu miktarın yaklaşık %60'ı ham demirden oluşmaktadır. Ham demiri takiben sırasıyla inşaat demiri (%20), dökme demir (%10) ve çelik (%10) gelmektedir.
Demir alımında yaşanan bu artışın nedenleri arasında Türkiye'nin hızla büyüyen inşaat sektörü, otomotiv endüstrisindeki gelişmeler ve enerji projelerinin yoğunluğu sayılabilir. Özellikle son yıllarda gerçekleştirilen büyük ölçekli altyapı projeleri (köprüler, havaalanları vb.) demir talebini artırmıştır.
Demir alımının büyük bir kısmını sağlayan ülkeler arasında Rusya, Ukrayna, Almanya ve İtalya yer almaktadır. Bu ülkelerden yapılan ithalatlarla Türkiye'nin iç talepleri karşılanmaktadır. Ancak Türkiye’nin ithalat bağımlılığını azaltmak için yerli kaynaklarını kullanma çabaları da bulunmaktadır.
Türkiye’deki bazı şirketler yerli maden kaynaklarını kullanarak demiri üretme yoluna gitmiştir. Örneğin Erdemir Group, Türkiye'nin en büyük entegre çelik tesisine sahiptir ve iç pazardaki talebi karşılamak için hem yerli hem de ithal kaynakları kullanmaktadır. Ayrıca geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren şirketler de hurda demirden elde edilen hammaddeleri kullanarak üretim yapmaktadır.
Türkiye'nin demir kaynaklarına olan bağımlılığını azaltmak için atılması gereken adımlar bulunmaktadır. Bunların başında yerli maden potansiyelinin daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi gelmektedir. Yerli maden rezervlerinin keşfedilmesi ve işletilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Ayrıca geri dönüşümün teşvik edilmesi de önemlidir. Hurda demirden elde edilen hammaddeler yeniden kullanılabilirken aynı zamanda doğal kaynakların korunmasına da katkı sağlamaktadır.
10.04.2024 20:26 tarihinde Ahmet Kocabaş tarafından yazıldı.