Vücut sağlığını korumak ve hastalıklardan korunmak için beslenme alışkanlıklarımız oldukça önemlidir. Alkali diyeti, vücut pH dengesini sağlamak ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek için tercih edilen bir beslenme şeklidir. Bu diyet, asidik yiyeceklerin tüketimini azaltarak alkalik gıdaların ağırlıkta olduğu bir beslenme düzenidir.
Vücut pH dengesi, vücudun asit-baz dengesini ifade eder. İdeal bir vücut pH değeri 7,35-7,45 arasında olmalıdır. Ancak modern yaşam tarzı, işlenmiş gıdaların tüketimi, stres ve çevresel faktörler gibi etkenler vücut pH dengesini bozabilir. Asidik bir ortamda yaşayan hücrelerin sağlıklı çalışması zorlaşır ve birçok hastalığa davetiye çıkabilir.
Alkali diyeti ise bu asidik ortamı nötralize ederek vücut pH dengesini yeniden sağlamayı amaçlar. Bu diyetin temel prensibi, alkali özellikteki gıdaların tüketimini arttırırken asidik özellikteki gıdaların tüketimini azaltmaktır. Alkali diyetinde tüketilebilecek gıdalara örnek olarak sebzeler (brokoli, ıspanak, marul), meyveler (limon, elma, avokado), tahıl ürünleri (tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi), baklagiller (mercimek, nohut) ve badem gibi besinler verilebilir.
Alkali diyetinin sağladığı faydalar arasında vücudun daha iyi enerji üretmesi, kilo kontrolünün sağlanması ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi sayılabilir. Ayrıca alkali diyetinin kanser riskini azaltıcı etkisi de bulunmaktadır. Çünkü kanser hücreleri asidik ortamlarda daha kolay ürerken alkalin ortamlarda zorlanır. Bu nedenle alkali diyeti kanser tedavisine destek olabilecek bir beslenme şekli olarak da kabul edilmektedir.
Alkali diyetinin vücut üzerindeki etkilerini anlamak için öncelikle pH kavramını anlamak önemlidir. pH değeri 0-14 arasında değişen bir skalada ölçülür. 7 nötral, 0-6 arası asidik ve 8-14 arası alkalin olarak kabul edilir. Vücudumuzun en iyi çalıştığı pH değeri ise hafif alkalidir. Ancak modern yaşam tarzı ve yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle vücut asidik hale gelebilir. Alkali diyeti ise bu asidik ortamı nötralize ederek vücudu dengeye getirmeyi amaçlar.
Alkali diyetinde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri sudur. Yeterli miktarda su içmek hem vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olur hem de toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Ancak suyun da pH değeri önemlidir. İdeal olarak alkalin su tercih edilmelidir ancak bu her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda filtrelenmiş veya kaynak suyu tercih edebilirsiniz.
Alkali diyetinde uyulması gereken bir başka kural da işlenmiş gıdaların tüketimini azaltmaktır. İşlenmiş gıdalar genellikle asidiktir ve vücudumuzun pH dengesini bozarlar. Bunun yerine doğal ve organik olanları tercih etmek çok daha faydalı olacaktır.
Ayrıca alkali diyetinde sebzelerin büyük bir yeri vardır. Sebzelerin çoğu alkalin özelliktedir ve antioksidanlarla doludur. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler (marul, ıspanak), brokoli ve lahana gibi sebzeler alkalin özelliktedir ve bol miktarda lif içerirler.
Meyveler de alkali diyetinde önemli bir yer tutar ancak bazı meyvelerin de asidik özellikte olduğunu unutmamak gerekir. Örneğin limon gibi ekşi meyveler asidiktir ancak sindirim sistemine faydası olduğu için alkali diyetinde tercih edilebilir.
22.03.2024 05:26 tarihinde Zeynep Kara Yıldız tarafından yazıldı.