Kahve, dünya genelinde en popüler içeceklerden biridir. Sabahları uyanmak için tercih ettiğimiz kahve aynı zamanda sosyal buluşmalarda da sıkça tüketilir. Peki, kahvenin vücudumuza etkisi nedir? Kaç bardak kahve tüketmeliyiz? Bu soruların cevaplarını bu makalede bulabilirsiniz.
Kahvenin içeriği incelendiğinde, ana etken maddenin kafein olduğunu görürüz. Kafein, merkezi sinir sistemini uyarır ve enerji seviyelerini artırır. Ayrıca, birçok insan için odaklanmayı ve dikkati artırmada da yardımcı olur. Ancak, herkesin vücut yapısı farklı olduğu için kafeinin etkileri de kişiden kişiye değişebilir.
Kahve tüketiminin vücuda olan etkilerine geçmeden önce, günlük kafein alımının ne olması gerektiğini anlamamız önemlidir. Uzmanlara göre, sağlıklı bir yetişkinin günlük olarak 300-400 mg kafein tüketmesi önerilir. Ancak, hamile kadınlar, emziren anneler ve bazı sağlık sorunları olan kişiler için bu miktar farklılık gösterebilir.
Bir fincan (236 ml) filtre kahvede yaklaşık olarak 95 mg kafein bulunurken, aynı miktardaki çayda ise 47 mg kafein bulunur. Yani, bir fincan filtre kahve yaklaşık olarak bir fincan çay kadar kafein içermektedir. Buna ek olarak, enerji içecekleri ve bazı gazlı içecekler de yüksek miktarda kafein içerebilir.
Öncelikle, pozitif etkilerinden bahsedelim. Kahvenin enerji seviyelerini artırması ve odaklanmayı geliştirmesi sayesinde daha zinde hissetmemizi sağlar. Ayrıca, bazı araştırmalar kahvenin depresyon riskini azaltabileceğini göstermiştir. Antioksidanlar bakımından zengin olan kahve aynı zamanda karaciğer sağlığını da destekleyebilir.
Ancak, her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçmak zararlı olabilir. Aşırı miktarda kafein alımının yan etkileri arasında uyku bozuklukları, huzursuzluk, sinirlilik ve kalp çarpıntısı bulunabilir. Ayrıca, bazı insanlar için asitli içecekler mide rahatsızlıklarına neden olabilir.
Hamilelik döneminde ise uzmanlar genellikle günlük 200 mg'dan fazla kafein alımını önermezler. Çünkü fazla miktarda alınan kafeinin düşük riskini artırabileceği düşünülmektedir. Ayrıca gebelik sürecinde yüksek miktarda kafein tüketimi erken doğum riskini de artırabilir.
Araştırmalar ayrıca bazı hastalıkların riskini azaltma veya artırma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Örneğin, Parkinson hastalığına yakalanma riskini azalttığı düşünülen antioksidanlar bakımından zengin olan kahve tüketimi ile ilişkilendirilmiştir. Aynı şekilde bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkisi olduğu da iddia edilmektedir.
Ancak her durumda olduğu gibi burada da önemli olan dengeyi sağlamaktır. Herhangi bir hastalığınız varsa veya ilaç kullanıyorsanız doktorunuza danışmadan aşırı miktarda kahve tüketmekten kaçınmalısınız.
Son olarak, unutulmaması gereken bir nokta da şeker ve süt eklemesidir. Bir fincan siyah filtre kahvede herhangi bir kalori veya yağ olmazken şeker veya süt eklemesiyle bu değerler artar. Özellikle şekerli ve krema ekleme oranları yüksek olan tatlandırıcılar kilo alımına neden olabilir ve metabolik sendrom riskini artırabilir.
12.08.2024 15:00 tarihinde Aslıhan Tekin tarafından yazıldı.